Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Arap-İsrail savaşının yıldönümünde partisi ve Mutluluk Partisi üyeleriyle birlikte İsrail büyükelçiliği önünde basın açıklaması yaptı.
Davutoğlu, 15 Mayıs'ın insanlık tarihinin en karanlık günlerinden biri olduğunu söyledi. “Emperyalizmin ve sömürgecilerin baskı ve desteğiyle kurulan bir terör örgütü tarafından bir halk, binlerce yıldır yaşadığı topraklardan, topraklarından sürüldü. 15 Mayıs 1948'di, Filistin toprakları parçalandı ve Filistin toprakları parçalandı. Filistin topraklarından sürülen masum ve mazlum halklar Gazze ve Batı Şeria'da mülteci durumuna düştü. “7 aydır mücadele veren Gazze halkı halen devam eden Nakba direnişini sürdürüyor. Kelime anlamı 'Büyük Felaket' demektir. Nakba 76 yıldır devam ediyor.” dedi.
'7 AY SONRA TİCARETİN YASAKLANMASI YETERLİ DEĞİL'
Filistin topraklarında 7 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmaların İsrail-Hamas, İsrail-Gazze, İsrail-Filistin veya Arap-İsrail savaşı olmadığını belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Bu savaş İsrail ile insanlık arasında bir savaştır. 7 aydır Gazze'de tüm insani değerler çiğnendi. 40 binden fazla insan öldürüldü, binlercesinin de enkaz altında olduğunu düşünürsek çok daha fazla insan var. öldürüldü, 15 bin çocuk katledildi, hastaneler bombalandı, tüm savaş suçları işlendi, Vietnam saldırılarından sonra iki ay boyunca ABD tarihinin en büyük gösterilerine tanık oldu ama vazgeçmiyorlar, vazgeçmiyorlar. sessiz ol.
Çünkü karşımızdaki tablo susturulmaması gereken bir tablodur. Bir akademisyen olarak onlarla gurur duyuyorum. Hükümet, bizim baskımız üzerine ancak 7 ay sonra ticareti kısıtlama kararı aldı. 7 aydır söylüyoruz, bıkmadan söylüyoruz. ‘Özel sektör’ dediler, ‘Biz karışamayız’ dediler. Türkiye Cumhuriyeti'nin 7 ay sonra ticareti yasaklaması yeterli değil. Sayın Erdoğan'a 2 hafta önce bir mektup yazdım. Söyledim; 15 Mayıs Nakba Günü Türkiye için girişim günüdür. Tüm dünya liderlerine bir mektup yazın ve onları 15 Mayıs'ı küresel yas günü ilan etmeye davet edin.' Eminim ki Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı bu mektubu yazmış olsaydı, diğer ülkeler de onu takip ederdi ve bugün dünyanın her yerinde bayraklar yarıya indirilirdi.”
“Önce ateşkesi kabul etmeliler”
Davutoğlu, 7 Ekim'den sonra ülkelerine dönen İsrail büyükelçiliği üyelerinin Ankara'ya dönmeye başladığını söyledi. “Bugün İsrail büyükelçiliği önündeyiz. Bir kez daha uyarıyorum. Dün basında çıkan haberlerden ve İsrail'in açıklamalarından İsrailli diplomatların Ankara'ya döndüğünü, dönmekte olduğunu öğreniyoruz. Çünkü ortada bir şey yok. Gazze'de soykırım artık Ankara'nın güvenliği için risk. Ezilen ulusların savaş karargâhı olan Ankara'daki soykırımcı diplomatların öncelikle ateşkesi kabul etmek zorunda kalmasını, uluslararası mahkemede hesap vermesini istemiyoruz. O zamana kadar hiçbir normalleşme veya normalleşme adımını asla kabul etmeyeceğiz.” dedi.