İran, 2022'de tutuklanan bir İsveçli diplomat ve bir İsveç vatandaşını serbest bırakırken, İsveç de 1988'de savaş suçlarından hüküm giyen eski İranlı savcı Hamid Nuri'yi serbest bıraktı.
İran ve İsveç, Cumartesi günü, İsveç tarafından 1988'deki toplu infazlar nedeniyle savaş suçlarından mahkum edilen eski savcı Hamid Nuri'nin serbest bırakılmasını da içeren bir mahkum değişimi gerçekleştirdi.
İran buna cevaben Avrupa Birliği'nin diplomatik biriminde çalışan İsveçli Johan Floderus'u ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'un Saeed Azizi isimli kişiyi serbest bıraktı.
2022'de Stockholm Bölge Mahkemesi, Nuri'yi 1988'deki infazlardaki rolü nedeniyle ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, Nuri'nin İran'ın Karaj kenti dışındaki Gohardasht hapishanesinde savcı yardımcısı olarak çalıştığını söyledi.
1988'deki toplu infazlar, 1980'de başlayan İran-Irak Savaşı'nın sonunda gerçekleşti. O zamanın İranlı dini lideri Ruhollah Humeyni'nin BM'nin aracılık ettiği ateşkesi kabul etmesinden sonra, Saddam tarafından ağır silahlarla donatılan isyancı İran Halk Mücahidleri (MEK) Hüseyin sürpriz bir saldırı başlattı.
Uluslararası insan hakları örgütleri, saldırılarda İran genelinde 5.000'e yakın kişinin idam edildiğini tahmin ediyor. İran, Humeyni'nin emriyle gerçekleştirildiği anlaşılan infazları hiçbir zaman tam olarak kabul etmedi.
Floderus'un ailesi, Floderus'un Nisan 2022'de arkadaşlarıyla tatilden dönerken Tahran havaalanında tutuklandığını söyledi. Floderus'un tutuklanması, Tahran'ın Batı ile müzakerelerde yabancıları veya çifte vatandaşlığı olan kişileri nasıl piyon olarak kullandığının bir başka örneğiydi.
Ancak Azizi'nin durumu Floderus'unki kadar önemli değildi. Şubat ayında İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri grubu, İran-İsveç çifte vatandaşı olan Azizi'nin Tahran Devrim Mahkemesi tarafından “ulusal güvenliğe karşı toplantı ve gizli anlaşma” suçlamasıyla beş yıl hapis cezasına çarptırıldığını bildirdi. Grup, Azizi'nin kanser olduğunu söyledi.